Marba Menkul Değerler'in raporunda "İç tarafta geçtiğimiz hafta Noel Tatili etkisiyle yabancı katılımı sınırlı olurken, makro veri ve haber akışının da hafta boyu zayıf seyretmesiyle beraber 11.000 – 11.500 bandında sıkışmanın sürdüğünü takip ettik." ifadelerine yer verildi. Raporda şunlar kaydedildi:

"Yeni hafta için de yıl sonuna girerken hafta boyu yabancı katılımının görece sınırlı olmasını beklemekteyiz. Haftanın geneline baktığımızda veri seti anlamında görece zayıf takvim izlerken hem içeride hem de küresel tarafta PMI verilerini takip edeceğiz. Yeni yıl ile birlikte ise yeniden veri seti bazlı fiyatlamaların etkili olmasını beklemekteyiz. İlk takip edeceğimiz veri olan Aralık TÜFE ile birlikte gecikmeli de olsa yukarı yönlü hareketin
sürmesini beklemekteyiz. Bunlara ek olarak hafta sonu TCMB 2026 yılı Para Politikasını yayımladığını, 2026’da 8 toplantı gerçekleşeceğini görmekteyiz. Yeni günde yıl sonu etkisiyle 11.000 - 11.500 bölgesinde sıkışmanın devam edeceğini beklemekteyiz.

ABD piyasalarında işlemler kaldığı yerden devam etse de yıl sonu etkisiyle birlikte işlem hacminde daralma ve sınırlı katılımın olduğu bir seyir takip etmekteyiz. Fiyatlamalara baktığımızda ise geçtiğimiz hafta güçlü hareketin ardından yeni haftada görece yatay seyrin hâkim olduğunu izlemekteyiz. 2026 için ana tema odağı teknoloji tarafı, FED başkanı değişimiyle birlikte daha güvercin FED’in temayı destekleyici nitelikte olduğunu ve bunlara
ek olarak hafta sonu Trump’ın Rusya-Ukrayna barış görüşmelerinde son aşamaya gelindiğine dair demeçleriyle beraber olası bir barış anlaşmasının 2026’da ek katalizör oluşturacağını düşünmekteyiz.

Asya-Pasifik’te piyasalarında genel görünüm, bölgesel ekonomik ve jeopolitik gelişmeler etrafında şekillenirken MSCI Asia-Pacific endeksi yüzde 0,27 artışla son altı haftanın en yüksek seviyesine ulaştı. Güney Kore Kospi endeksi yaklaşık yüzde 1,5 yükselerek yıllık bazda güçlü performansını sürdürürken, Tayvan ve Japonya hisse senetleri de pozitif ayrıştı. Jeopolitik cephede Çin ordusunun Tayvan çevresinde gerçekleştirdiği geniş kapsamlı deniz-hava tatbikatları dikkat çekerken, Tayland ve Kamboçya sınır çatışmalarının ardından ateşkes ilan etti. Para politikası tarafında Japonya Merkez Bankası üyelerinin ilave faiz artışı ihtiyacını tartıştığı görülürken, Japonya’nın 20 yıllık devlet tahvili getirisi 3 baz puan artışla yüzde 2,99 seviyesine yükseldi. Çin cephesinde Maliye Bakanlığı, 2026 yılında mali politikaların daha proaktif olacağını duyururken, azalan yabancı yatırımları desteklemek amacıyla yabancı yatırım teşvikleri listesinin genişletileceğini açıkladı. Öte yandan Jefferies, Asya yatırım stratejisinde Hindistan ve Tayvan ağırlığını artırırken Çin ve Endonezya pozisyonlarını azalttığını bildirdi.

Avrupa gündemi, ticaret politikaları, sektör dinamikleri ve jeopolitik gelişmelerin etkisiyle şekilleniyor. Otomotiv tarafında Çinli üreticilerin düşük fiyatlı ve rekabetçi modellerle Avrupa pazarında pay kazanması, AB’nin tarifelerine rağmen sektör üzerinde baskı yaratmaya devam ederken, AB–İngiltere hattında 2026 sonundan itibaren İngiltere üretimi elektrikli araçlara yüzde 10’a varan tarife uygulanabileceğine dair haberler tedarik zinciri ve ticaret dengesi açısından risk unsuru olarak öne çıkıyor. ABD ile ticari ilişkiler Avrupa ilaç sektörünü de etkiliyor; ABD baskıları sonrası İngiltere’nin sıfır tarife anlaşmasına yönelmesi ve AB ile İsviçre’de ilaç fiyatlarına yönelik sınırlamaların gündeme gelmesi dikkat çekiyor. Makro tarafta Bulgaristan’ın 1 Ocak 2026 itibarıyla levayı bırakarak euroya geçmeye hazırlanması ekonomik entegrasyon açısından izlenirken, İtalya ve İspanya’nın 10 yıllık tahvil getirilerinin Almanya’ya olan farkının 16 yılın en düşük seviyelerine gerilemesi yatırımcı güvenindeki toparlanmaya işaret ediyor. Jeopolitik cephede ise Trump ile Zelenski arasında Ukrayna savaşına yönelik çözüm odaklı temaslar sürerken, Avrupa liderleri ve İngiltere Başbakanı Starmer destek çağrılarını yineliyor; buna karşın devam eden gerilimler petrol fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskı yaratıyor.

Emtialar üzerinde Ons Altın’da 4500 Dolar seviyesinden hafif geri çekilme izlesek de talebin hala çok güçlü olduğunu görmekteyiz. Brent petrolün ise 60 Dolar bandında konsolide olduğunu takip etmekteyiz."